Özgürlük Balık Olabilmekte

Özgürlük Balık Olabilmekte

Denizin kokusuyla, dalgalarla bütün olup, denizin bir parçası olmak! Son günlerde sürekli yaptığım şey, gözlerimi kapatıp balık olmanın keyfini çıkarıyorum. Evet, ben çok sakin bir balığım. Dalgalar, kumlar, kayalar ve yosunlarla kendi halinde yaşayan, kendim gibi arkadaşlarım olan, onlarla konuşmadan birlikte yüzen bir balık.

Bu meditasyonu kendim keşfettim, çünkü ister kıyıda, ister okyanusta balık olmak, özgür olmak, kendini yaşamak. Belki bu meditasyonu bulmamın nedeni, insanların sadece ben konuşayım, karşımdaki dinlesin veya ben eleştireyim, çünkü en doğruyu ben bilirim gibi davranışlarıdır.

Toplum olarak çok bilir olduk. Herkes, hakim, başbakan, antrenör gibi her konunun bilirkişisi olduk. Taksi şoförü, gideceğim yere kadar adeta nasihat eder gibi ülkeyi beş dakikada kurtarıyor, sucu suyu bırakırken kapı arasından toplumun ne hale geldiğini, nereye gittiğimizi anlatıyor. Gençlik desen zaten ağzını açtırmaya fırsat vermiyor. Öyle ağdalı, dolu dolu anlatıyor ki ağzınızı açmaya, hayır demenize imkan yok.

Güzel olan, emek verilen hiçbir şey takdir edilmiyor, hele ki sanatın esamesi bile okunmuyor. Eski bir beyit şöyle diyor; Kötüyü yap bir kere, kalmaz her bir söz işitmediğin, iyiyi yap iki kere, sesini duy sessizliğin.

Bende sitem edip kırılacağıma, ara sıra gözlerimi kapatıp, kayaların arasında kıvrılarak yüzmek en güzeli. Devamlı evet, haklısın demek zorunda kalırsanız, lütfen balık olmayı deneyin, hep kendilerinden yana olan insanlara evet demekten kurtulursunuz bence.

Did you like this? Share it!

0 comments on “Özgürlük Balık Olabilmekte

Comments are closed.